Kayseri Veteriner Odası Başkanı Akgün Ergül, hayvanların kışın soğuğa dayanıklı hale gelebilmesi için daha fazla besleme yapılması gerektiğini belirterek, “Enerji protein dengesini sağlayamayan hayvanlar, kışın açlıktan dolayı stres ve hipotermi hastalıklarına maruz kalabiliyor.”
Protein stabilitesi açısından hayvanların kışın daha fazla beslenmesi gerektiğini belirten Kayseri Veteriner Odası Başkanı Akgün Ergül, “Tabii havaların soğumasıyla birlikte tüm canlıların beslenmesinde de buna yönelik düzenlemelerin yapılması gerekiyor. gıda veya protein stabilitesi. Özellikle soğuk havalarda canlıların soğuğa karşı dayanıklı hale gelebilmesi için yem tüketimi gereklidir.” Bunun nedeni proteinin vücuttaki stabilitesi ile ilgilidir. Hayvanların soğuğa dayanıklı olabilmesi için yaz aylarında yem tüketimi azalırken su tüketimi artar. Havalar soğudukça özellikle büyükbaş hayvanlarda vücutlarının soğuğa karşı dayanıklı olabilmesi için tüyleri uzar. Diğer hayvanların protein ihtiyaçları artar. Bunun için beslemeyi biraz daha arttırmamız gerekiyor. Protein dengesini doğru kuramadığımız takdirde hayvanlar soğuğa karşı dirençli hale gelir ve kaçınılmaz olarak vücutlarındaki gerginlik ve besin eksikliği nedeniyle hipotermi dediğimiz protein dengesini sağlayamazlar. Vücut ısısını dengeleyemezler ve bazı metabolik hastalıklar ortaya çıkar. “Bu nedenle kış aylarında beslenme, özellikle de rasyon bakımı çok önemli” dedi.
“Kış başlamadan önce hayvanlarımızı akciğer hastalıklarına karşı aşılatmamızda fayda var.”
Akgün Ergül, beslenmenin yanı sıra canlıların yaşam refahının da dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Bunun dışında en değerli hayvanların yem stabilitesi sağlandıktan sonra hayvanların solunum sistemi hastalıklarına karşı dirençli hale getirilmesi gerekiyor. Özellikle kış aylarında ortaya çıkabiliyor. Bunun için viral ve bakteriyel yani akciğer hastalıklarını önlemek amacıyla koruyucu hekimlik yapılıyor.” Kış başlamadan önce hayvanlarımızı hastalıklara karşı aşılatmak faydalıdır. Bakteriyel hastalıklara karşı koruyucu aşılar var ve bunları yaptığımızda hayvanlarımıza kışın soğuk koşullarında koruyucu bir bağışıklık kazandırıyor ve onları hastalıklara karşı dirençli hale getiriyoruz. Bunun dışında özellikle çiftliklerde veya çiftliklerde canlılarımızın refah koşullarını da iyileştiriyoruz. Ahır ve ahırların koşullarının iyi olması gerekmektedir. Soğuk havalarda barınakların tabanının çok ıslak olmaması gerekir. Hayvanların uyuduğu yerler kuru olmalı veya hayvanların arasında yataklık dediğimiz soğuğa dayanıklı bir yer, plastik ve soğuğa dayanıklı malzemeler bulunmalıdır. Bunlar kış aylarındaki bakım ve beslemenin yanı sıra hayvanların hastalanmasını engelleyecek bir faktördür. “Bu konuda özellikle ahır ve çiftlik koşulları çok önemli” dedi.
Hayvanlarda hipotermi ve düşük kan şekerinin ölümle sonuçlanabileceğini belirten Ergül, “Burada en önemli faktör beslenme faktörleridir. Yeterince beslenemezsek hayvanların vücut ısısı kaçınılmaz olarak düşmeye başlar. Çünkü vücut yeterli sıcaklığa ulaşamaz. güç, kan şekerinin düşmesiyle birlikte vücut ısısının da kaçınılmaz olarak düşmesine neden olur.” Açlık ya da koma adı verilen bir durum meydana gelerek hayvanlarda bir takım rahatsızlıklara neden olur ve kaçınılmaz olarak özellikle sokakta yaşayan hayvanlarda soğuğa bağlı hipotermi dediğimiz hastalıklar nedeniyle ölüm meydana gelebilir. Çiftliklerde özellikle kış aylarında yeni doğan buzağılar, hipotermi dediğimiz bu duruma daha az dayanıklı vücutlara sahiptir. Bu nedenle doğuştan doğarlar. Bir sonraki kolostrumu düzenli olarak almaları gerekir. Burada bakım ve beslenmenin özellikle yeni doğan buzağıların barınaklarının sıcak bir yerde olması gerekmektedir. Bu hayvanların süt emerken vücut sıcaklıklarını dengeleyebilmeleri için mümkünse altlarına uygun şekilde saman yatak yerleştirilmelidir. Bu nedenle buzağılar bakım ve beslenme konusunda daha fazla önem verilmesi gereken küçük canlılarımızdır” dedi. – KAYSERİ
