Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’nde düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilmesine ilişkin de konuşan Fidan, “Türkiye olarak Rusya Federasyonu’nun yeniden masaya getirilmesi gerektiğine samimiyetle inanıyoruz. Bunun dışındaki çözümlerin güvenliği ve zorlamayı tehlikeye atacak bir çözüm arayışı olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’yi ziyaret eden Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’ndeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında görüştü. Fidan, “Venezuela ile güçlü ve köklü ilişkilerimiz var. Son yıllarda art arda artan ziyaretlerle ilişkilerimiz ivme kazandı. Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemde Venezuela ziyaretini gerçekleştirmek için çalışmalarımız sürüyor. ekonomi Ticaret ve ticaret alanında önümüzdeki dönemde atılabilecek somut adımları masaya yatırdık. Ticaret hacmimiz geçen yıl yüzde 27 artarak 1 milyar dolara ulaştı. Bu rakam 3 milyar dolar hedefine yaklaşmaktan biraz uzak. Bu rakamı 3 milyar dolara çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda bugün imzaladığımız yatırımları karşılıklı teşvik ve koruma sözleşmesi bu hedefe ulaşmada büyük katkı sağlayacaktır. Bugün güç, turizm, ulaşım, kültür ve kalkınma alanlarındaki bağlarımızla da detaylı görüşme fırsatı bulduk. Güç işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Turizm alanında tecrübe paylaşımı ve ortak fırsatları değerlendirdik. Değerli Turizm Bakanımızı Venezuela’ya davet ettiler. Türkiye burslarından toplam 79 Venezüellalı öğrenci arkadaşımız yararlandı. Burslardan yararlanan öğrenci sayısını artırmak istiyoruz ve Türkiye’deki üniversitelerde eğitim görmeyen burslu öğrenci sayısını da artırmak istiyoruz. Maarif Vakfı 3. Okulu geçen yıl Karakas’ta faaliyete başladı. Yunus Emre Türk Kültür Merkezi için bize bina tahsis edildi. Bunun için onlara minnettarız. En kısa sürede merkezimizi hizmete açacağız. Savunma sanayi alanında bir toplantı yaptık. Barınma ve gemi yapımı üzerine derinlemesine bir tartışma yaptık. Her alanda gelişen ve derinleşen ilişkilerimiz var. Türkiye olarak Venezuela’ya yönelik tek taraflı yaptırımlara ve dış müdahalelere karşıyız. Venezuela’da iktidar ile muhalefet arasındaki diyalog sürecini esas alıyoruz” dedi.
“RUSYA FEDERASYONUNUN TEKRAR GETİRİLMESİ GEREKLİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması’nı feshetmesine ilişkin de konuşan Fidan, “Ukrayna tahılının dünya pazarlarına erişiminin sağlanması dünya gıda güvenliği açısından olağanüstü değerli. Özellikle yoksul Afrika ülkeleri ve geri kalmış ülkelerin gıda güvenliği açısından da önemli. Seçimlere birkaç hafta kala bunun kesilmesi söz konusuydu. Cumhurbaşkanımız yeniden girdi ve sürecin uzaması konusunda Sayın Putin ile görüştü. Süreci yeniden hayata döndürme Ukrayna tarafı alternatif getirmeye çalışıyor. Biz Türkiye olarak Rusya Federasyonu’nun yeniden masaya getirilmesi gerektiğine samimiyetle inanıyoruz. Bunun dışında yapılacak herhangi bir analizin zorlama ve güvenliği tehlikeye atacak bir arayış olma ihtimali yüksektir. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres ile yaptığımız görüşmede kendileri ile mutabık kaldık. Sayın Lavron ile görüşmemizde Rus tarafının neden bu anlaşmadan çekildiği ve uzatmadığına dair detaylı gerekçeler aldık. Bunlar üzerinde çalışıyoruz. Bunları Birleşmiş Milletler ile de görüşüyoruz. Ne yapılabilir? Rusya’nın yeniden masaya dönmesi, taleplerinin karşılanması ve tüm tarafların bundan galip çıkması için ne yapılabilir? Bunun için çalışıyoruz” dedi.
“İslam ve yabancı düşmanlığında artış var”
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılmasını değerlendiren Fidan, “Bu artık yaygın bir salgına dönüşmeye başladı. Özellikle Batı’da ve Batı’nın bazı ülkelerinde, genelde İskandinav ülkelerinde oluyor. İslamofobi ve yabancı düşmanlığında artış var. Özel bir mahsus olan Kuran’a hakaret konusu özellikle Danimarka ve İsveç’te moda oldu. Elbette bunu İslam aleminde şiddetle kınıyoruz. Ancak geçmişte şiddetle kınıyoruz. Kutsal kitabımız olan kutsal kitabımıza yapılan hakaretlere verdiğimiz tepkiden sonra. Bayramın ilk günü olan 28 Haziran’da İslam ülkelerinin Türkiye’yi ve durumunu ciddiyetle sahiplendiğini ve çok önemli bir konum sergilediğini gördük.”
– İstanbul
